Analitik Psikolojisi Kurucusu Carl Jung

Carl Gustav Jung, Analitik Psikolojinin kurucusudur. Sigmund Freud ve Alfred Adler ile birlikte derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusundan biridir (Maltby ve diğerleri, 2017).

Carl Jung "karmaşık" veya duygusal olarak yüklü çağrışımlara inanıyordu. Sigmund Freud ile işbirliği yaptı ancak nevrozların cinsel temelleri konusunda onunla aynı fikirde değildi. Jung, analitik psikolojiyi kurdu ve içe dönük ve dışa dönük kişilikler, arketipler ve bilinçdışının gücü fikrini geliştirdi. Jung yaşamı boyunca çok sayıda eser yayınladı ve fikirleri psikiyatri alanının ötesine geçerek sanat, edebiyat ve dine de yansıdı.

 CARL GUSTAY JUNG KİMDİR? 

İsviçreli psikiyatrist Carl Gustav Jung, 26 Temmuz 1875'te İsviçre'nin Kesswil kentinde doğdu. Protestan bir din adamının tek oğlu olan Jung, tek çocuk statüsünde belli bir yalnızlık barındıran sessiz, gözlemci bir çocuktu. Ancak belki de bu izolasyonun bir sonucu olarak, etrafındaki yetişkinlerin rollerini gözlemleyerek saatler geçirdi ve bu şüphesiz daha sonraki kariyerini ve çalışmalarını şekillendirdi.Jung'un çocukluğu, ebeveynlerinin karmaşıklıklarından daha da etkilendi. Babası Paul, büyüdükçe dinin gücüne dair zayıf bir inanç geliştirdi. Jung'un annesi Emilie, akıl hastalığıyla boğuşuyordu ve oğlu henüz üç yaşındayken, aileyi terk edip geçici olarak bir psikiyatri hastanesinde yaşamaya başladı.

Babası ve diğer birçok erkek akrabasında olduğu gibi, Jung'un da din adamlığına girmesi bekleniyordu. Bunun yerine, gençliğinde yoğun bir şekilde felsefe okumaya başlayan Jung, geleneğe karşı gelerek Basel Üniversitesi'ne gitti. Orada, biyoloji, paleontoloji, din ve arkeoloji gibi çok sayıda çalışma alanıyla tanıştı ve sonunda tıp alanında karar kıldı.

Jung, 1900 yılında Basel Üniversitesi'nden mezun oldu ve iki yıl sonra Zürih Üniversitesi'nden tıp doktoru unvanını aldı.

Kariyer Başlangıçları
Jung, Zürih Üniversitesi'nde okurken Burgholzli Akıl Hastanesi'nde görev aldı ve burada günümüzde akıl hastalıkları üzerine klasik çalışmalar olarak kabul edilen çalışmaların temellerini atan öncü psikolog Eugene Bleuler'in rehberliğinde çalıştı.


Hastanede Jung, farklı kelimelerin hastalardan nasıl duygusal tepkiler aldığını gözlemledi ve bunun ahlaksız veya cinsel içerikle ilgili bilinçaltı çağrışımları temsil ettiğine inanıyordu. Bu gözlemler, Jung'un koşulları tanımlamak için "kompleks" terimini geliştirmesine yol açtı.

Freud ile çalışmak
Jung'un bir psikolog olarak giderek artan ünü ve bilinçaltıyla ilgili çalışmaları onu sonunda Freud'un fikirlerine ve daha sonra da kendisinin fikirlerine götürdü.

1907'de başlayan beş yıllık bir süre boyunca, iki adam yakın bir şekilde birlikte çalıştı ve Jung'un yaşlı Freud'un çalışmalarını sürdürecek kişi olduğuna yaygın olarak inanılıyordu. Ancak, bakış açıları ve mizaçları işbirliklerini ve sonunda arkadaşlıklarını sona erdirdi. Özellikle Jung, Freud'un cinselliğin nevrozun temeli olduğu yönündeki inançlarına meydan okudu. Ayrıca, yaşlı psikoloğun çalışmalarının çok tek taraflı olduğunu ileri sürerek Freud'un yöntemlerine katılmadı.

Son kırılma, Jung'un Bilinçaltının Psikolojisi'ni 1912'de yayınlamasıyla gerçekleşti . Jung, bu kitapta bilinçaltını inceledi ve içeriğinin sembolik anlamını anlamaya çalıştı. Bu süreçte, çalışma Freud'un birçok teorisini de ele aldı.

Analitik Psikoloji
Ancak Freud'la bağlarını koparmanın Jung için sonuçları oldu. Freud yakın çevresini genç psikologa kapattı ve psikanalitik camiadaki diğerleri de ondan uzak durdu. 1914'te Uluslararası Psikanalitik Cemiyeti'nden istifa etti ve fikirlerinin gelişiminde yılmadan devam etti.