× Ana Sayfa Hizmetler Hakkımızda Uzman Bul Terapötik Etkinlikler Eğitimler Yazılar Bize Katılın
  • Bize Ulaşın
    Terapi Merkezim  >  Eğitimler

    Eğitimler

    ŞEMA TERAPİSİ
    
    Şemalar uzun vadeli örüntülerdir.Şemalar çevreden gelen bilgiyi anlamada kalıp görevi görürler ve bu nedenle yaşam boyu gelişerek kişinin davranışlarını, düşüncelerini, hislerini ve diğer insanlarla olan ilişkilerini belirlerler. Yani tüm davranışlarımız ve duygularımız şemalarımıza bağlı olarak gelişir.  Derin bir şekilde kökleşmişlerdir ve bağımlılık veya kötü alışkanlıklar gibi değiştirilmesi zordur. Çocuk, yaşantılarından bir şeyler öğrenip gelecek acılardan korunmak için çaba gösterdikçe daha da gelişirler. Hayatla başa çıkabilmek için öğrenilen bu şemalar zamanla işlevsel olmayan düşünce ve davranış kalıplarına dönüşürler. . Aslında şemalar, çocukluk çağlarındaki zedeleyici yaşantıların güncel temsilleridir. Şemalar erişkin yaşlarda kişinin işlevini genellikle bozar.Şemalar çevredeki olaylar ile harekete geçebilirler. Örneğin kişinin Terk Edilme şeması, eşinin iş toplantısı nedeni ile başka bir şehre gitmesi ile tetiklenebilir. Ve tetiklendiği zaman şemalar kişide yüksek seviyede duygulanımlar oluşturur. Mesela,, depresyon veya panik; yalnızlık hissi vb.duygulara kapılabilir.
    
    ŞEMALAR NASIL ÇALIŞIR ?
    
    Hayatı ve kendimizi anlamlandırmamız, tüm duygularımız ve davranışlarımız şemalarımıza bağlı olarak gelişir. Şemalar neticesinde içsel sesler/yanlar geliştiririz. Yaşadığımız herhangi bir olayda birbiri ile bile çelişen birçok duygumuz olabilir. Her bir duygu bir yanımıza ve o yanın içimizdeki sesine yanıt olarak çıkar ve hangi ses baskın ise ona ait duygunun tetiklediği düşünce ve davranış ile cevap veririz. Örneğin yaşadığımız bir olayda bir yanımız geçmişteki çocuğun sesiyle konuşup, duygularını yaşarken, diğer yanımız içselleştirdiğimiz ebeveyn temsilinin sesi ve duygusu ile konuşabilir, bir diğeri ikisini de duymamak üzere kendi kendine ses çıkarıyor olabilir.
    
    Şemaların özellikleri nelerdir?
    İsterseniz bu bölümde, şemaları, biraz daha açıklayıcı bir şekilde, bazı sorular üzerinden ele almaya çalışayım.
    
    Şemalar olumlu mudur olumsuz mudur?
    Şemalar olumsuz da olabilir, olumlu da olabilir. Bununla birlikte, şema terapide ele alınan şemalar, olumsuz, işlev bozucu, ihtiyaçlarımızı gidermemize engel olanlardır. Bu yüzden de, şema terapide ilk kullanılan kavram, erken dönem uyum bozucu şema olmuştur.
    
    Şemalar nelerden oluşur?
    Şemayı, birtakım öğelerin bileşiminden oluşan bir bütün olarak düşünebiliriz. Burada, öğelerin birlikteliği söz konusudur. Az sonra daha ayrıntılı olarak ele alacağım gibi, öğelerden birinin varlığı, diğerlerinin varlığını da öngörmemizi sağlayabilir.
    
    Bir şemayı oluşturan söz konusu öğeler şunlardır: Bedensel Duyumlar, Anılar, Duygular, Düşünceler
    
    Her şemanın kendine has bir duygusu, düşüncesi, anısı (veya anıları) ve bedensel duyumu vardır. Yani, şemaların duygularımızda, düşüncelerimizde, bedenimizde ve anılarımızda karşılıkları vardır. Meseleyi, terk edilme şeması üzerinden ele alırsak şunları söyleyebiliriz:
    
    Duygu: Bağlandığınız kişiye (veya kişilere) karşı yoğun bir muhtaçlık duygusu taşırsınız. Onun tarafından terk edilmekle ilgili yoğun endişe hissedebilirsiniz. Kişinin sizden uzaklaştığını fark ettiğinizde dehşet duygusuna kapılabilirsiniz. Sizi bırakıp gideceği için -terk edilme şemanız varsa buna inanırsınız- ona karşı yoğun bir öfke hissedebilirsiniz.
    Düşünce: Terk edilme şemasına sahipseniz, “Bağlandığım insanlar, önünde sonunda, öyle veya böyle beni bırakacak veya terk edecekler.” şeklinde güçlü bir düşüneniz/ inancınız olabilir.
    Anı: Bağlandığınız insanlar tarafından (anne, baba, arkadaş vb.) bırakılma/ terk edilmeyle ilgili anılarınız/ hikayeleriniz olabilir.
    Bedensel duyum: Bağlandığınız kişilerden kopmanın (veya kopma ihtimalinin) bedeninizde bir etkisi olabilir. İçinizde bir boşluk, vücudunuzun muhtelif bölgelerinde ağrılar yaşayabilirsiniz. Terk edilme anılarınızda yaşamış olduğunuz bedensel duyumları, bugün, terk edilme ihtimali aklınıza geldiğinde yaşayabilirsiniz.
    
    
    TERK EDİLME ŞEMASI
    
    Terk Edilme şeması sevdiğiniz insanların sizi terk edeceği ve sizin sonsuza kadar duygusal olarak dışlanmış olacağınız hissidir. Sevdiğiniz insanların öleceğini veya sonsuza kadar evi terk edeceğini veya başka birini tercih ettikleri için sizi terk edeceklerini hissedersiniz. Bu şemalara sahip kişiler, ilişki içinde oldukları kimselerde sürekli bir güvenilmezlik ve istikrarsızlık sezinlerler. Terk edilme konusundaki hassasiyet tüm davranışlarının bu açıdan değerlendirilmesine neden olarak, ilişki içinde bulunan kimselerle olan iletişimde sorunlara neden olabilir. Bu inanç yüzünden size yakın olan insanlara çok fazla yapışabilirsiniz. Buna rağmen en sonunda o insanları kendinizden uzaklaştırırsınız. Normal ayrılıklarda bile fazla tepki verebilir  veya çok öfkelenebilirsiniz. . Yani bir şekilde tek başınıza kalacağınızdan korkarsınız..
    
    Beni terk edeceklerinden korktuğum için yakın olduğum insanların peşini bırakmam.
    Diğer insanlara o kadar muhtacım ki onları kaybedeceğim diye çok endişeleniyorum.
    Yakınlarımın beni terk edeceği ya da ayrılacağından endişe duyarım.
    Önem verdiğim birisinin benden uzaklaştığını sezersem çok kötü hissederim.
    Bazen insanlar beni terk edecek diye onları kendimden uzaklaştıracak kadar çok dert ederim.
    
    BAĞIMLILIK ŞEMASI
    
    
    Kişi  bir yardım almazsa gündelik sorumlulukları yeterli bir şekilde yerine getiremeyeceğine inanır. Günlük hayatınızı başkalarının yardımı olmadan devam ettirmekte zorlanırsınız. Bu sorumluluklar kendi kendine bakabilmek, günlük işleri halletmek, iyi değerlendirme yapmak, yeni işlerin üstesinden gelmek, iyi kararlar vermek gibi kişinin böyle bir inancı olmasa rahatlıkla yapabileceği konulardır. Genellikle kişi kendisini çaresiz hisseder. Tek başına bir işi başlatma zorluğu vardır. Başkalarının, size koltuk değneği olmasına bağımlısınızdır ve sürekli bir destek ihtiyacınız vardır.  Arkanızı yaslayabileceğiniz güçlü figürler ararsınız. Özetle, bağımlılık şeması kişinin başkalarından yardım almadan sorunların üstesinden gelmekte zorlanmasını, tek başınayken çaresiz hissetmesini ifade etmektedir.
    
    Kendimin günlük yaşamı tek başıma idare edebilme becerisinde olduğunu hissetmiyorum
    Gündelik işler anlamında, kendimi bağımlı biri olarak düşünürüm.
    Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma yeteneğim eksiktir.
    Gündelik işler için benim kararlarıma güvenilemez.
    Ortaya çıkan gündelik sorunları çözme yeteneğimle ilgili kendime güven duymuyorum.
    
    
    KUŞKUCULUK KÖTÜYE KULLANILMA ŞEMASI
    
    İnsanların benden menfaat elde ettiklerini hissediyorum.
    Diğer insanlara karşı tedbiri elden bırakamam yoksa bana kasıtlı olarak zarar vereceklerini hissederim.
    Herhangi bir anda birileri beni aldatmaya kalkışabilir.
    Diğer insanların niyetleriyle ilgili oldukça şüpheciyimdir.
    Hep insanların asıl amaçlarını araştırırım.
    
    DUYGUSAL YOKSUNLUK ŞEMASI
    
    Bana bakan, benimle zaman geçiren, başıma gelen olaylarla gerçekten ilgilenen kimsem olmadı.
    Bana sıcaklık, koruma ve duygusallık gösteren insanlar olmadı.
    Yaşantımın çoğunda, bir diğer insan için özel biri olduğumu hissetmedim.
    
    
    SOSYAL İZOLASYON ŞEMASI
    
    Uyumsuzum.
    Ben diğer insanlardan temelden farklıyım.
    Bir yere ait değilim, yalnızım.
    Kendimi diğer insanlara uzak hissediyorum.
    Kendimi hep grupların dışında hissederim.
    
    DAYANIKSILILIK ŞEMASI
    
    Kötü bir şey olacağı duygusundan kurtulamıyorum.
    Her an bir felaket (doğal, adli, mali veya tıbbi) olabilir diye hissediyorum.
    Saldırıya uğrama endişelerim var.
    Para konusunda dikkatli olmam gerektiğini hissediyorum, yoksa beş parasız kalabilirim.
    Bir doktor tarafından herhangi bir ciddi hastalık bulunmamasına rağmen bende ciddi bir hastalığın gelişmekte olduğu endişesine kapılıyorum.
    
    YAPIŞIKLIK İÇ İÇE GEÇME ŞEMASI
    
    
    Benim yaşıtım olan insanların yaptığı şekilde, anne babamdan ayrılmayı başaramadım.
    Annem, babam ve ben birbirimizin hayatı ve sorunlarıyla aşırı ilgili olmaya eğilimliyiz.
    Annem, babam ve benim için, aldatma veya suçluluk duygusu duymadan, özel hayatımızı birbirimizden saklamamız çok güçtür.
    Annem ve babamın benimle iç içe yaşadığını sık sık hissediyorum-Benim kendime ait bir hayatım yok.
    Annemden babamdan ya da eşimden ayrı bir kimliğimin olmadığını sık sık hissediyorum.
    Gerçekten beni dinleyen, beni anlayan veya benim gerçek ihtiyaçlarım ve duygularımı önemseyen kimsem olmadı.
    Hayatımda ne yapacağımı bilmediğim zamanlarda uygun bir öneride bulunacak veya beni yönlendirecek güçlü birisi çok nadir oldu.
    
    BAŞARISIZLIK ŞEMASI
    
    İşte (veya okulda) yaptığım hemen hemen hiçbir şey diğer insanların yapabileceği kadar iyi değil.
    İş becerme açısından son derece yetersizim.
    İş ve başarı alanlarında birçok insan benden daha yeterli.
    Ben diğer insanların işlerinde olduğu kadar yetenekli değilim.
    İş (veya okulda) diğer insanların çoğu kadar zeki değilim.
    
    
    ONAY ARAYICILIK ŞEMASI
    
    Neredeyse tanıdığım herkes tarafından beğenilmek benim için önemlidir.
    Beni beğenmeleri için kendimi beraber olduğum insanlara göre değiştiririm.
    Kendime güvenim temel olarak insanların beni nasıl gördüklerine bağlıdır.
    Paramın olması ve önemli insanları tanıyor olmak beni değerli yapar.
    İnsanların bana değer vermesi için fiziksel görünümüm üzerinde çok zaman harcarım.
    
    
    BOYUN EĞİCİLİK ŞEMASI
    
    Eğer istediğimi yaparsam, başıma dert alırım diye düşünürüm.
    Diğer insanların isteklerine uymaktan başka yol olmadığını hissediyorum; eğer böyle yapmazsam bir şekilde beni reddederler veya intikam alırlar.
    İlişkilerimde, diğer kişinin yönlendirici olmasına izin veririm.
    Kendim için ne istediğimi bilmediğim için daima benim adıma diğer insanların seçim yapmasına izin veririm.
    Haklarıma saygı duyulmasını ve duygularımın hesaba katılmasını istemekte çok zorlanıyorum.
    
    
    FEDAKARLIK ŞEMASI
    
    Genellikle yakınlarıma ilgi gösteren ve bakan ben olurum.
    Başkalarını kendimden daha fazla düşündüğüm için ben iyi bir insanım.
    Yakınlarımla o kadar meşgulüm ki kendime çok az zaman kalıyor
    Ben hep başkalarının sorunlarını dinleyen kişi oldum.
    Başkaları beni, diğerleri için çok, kendisi için az şey yapan biri olarak görüyorlar.
    Diğer insanlardan bir şeyler istediğimde cevap olarak “hayır” denilmesini kabullenmekte çok zorlanırım.
    Ben özel biriyim ve diğer insanlar için konulmuş olan kısıtlamaları kabul etmek zorunda değilim
    İstediğimi yapmaktan alıkonulmaktan veya kısıtlanmaktan nefret ederim.
    Diğer insanların uyduğu normal kurallar ve geleneklere uymak zorunda olmadığımı hissediyorum.
    Benim yaptıklarımın, diğer insanların katkılarından daha önemli olduğunu hissediyorum.
    
    
    HAKLILIKMŞEMASI
    
    
    Diğer insanlardan bir şeyler istediğimde cevap olarak “hayır” denilmesini kabullenmekte çok zorlanırım.
    Ben özel biriyim ve diğer insanlar için konulmuş olan kısıtlamaları kabul etmek zorunda değilim
    İstediğimi yapmaktan alıkonulmaktan veya kısıtlanmaktan nefret ederim.
    Diğer insanların uyduğu normal kurallar ve geleneklere uymak zorunda olmadığımı hissediyorum.
    Benim yaptıklarımın, diğer insanların katkılarından daha önemli olduğunu hissediyorum.
    
    
    YETERSİZ ÖZ DENETİM ŞEMASI
    
    Sıradan ve sıkıcı işleri yapmaya kendimi zorlayamam.
    Eğer hedefime ulaşamazsam kolaylıkla yılgınlığa düşer ve vazgeçerim.
    Uzun vadeli amaçlara ulaşabilmek için şu andaki zevklerimden fedakârlık etmekte güçlüğüm vardır.
    Benim yararıma olduğunu bilsem bile hoşuma gitmeyen şeyleri yapmaya kendimi zorlayamam.
    Kararlarıma nadiren sadık kalabilirim.
    
    YÜKSEK STANDARTLAR ŞEMASI
    
    Yaptığım çoğu şeyde en iyi olmalıyım; ikinci olmayı kabullenemem.
    En iyisini yapmalıyım, “yeterince iyi” ile yetinemem.
    Tüm sorumluluklarımı yerine getirmek zorundayım.
    Başarmak ve birşeyler yapmak için sürekli bir baskı altındayım.
    Kendimi kolayca sorumluluktan sıyıramıyorum veya hatalarım için bahane bulamıyorum.
    
    KARAMSARLIK ŞEMASI
    
    
    Her şey yolunda gidiyor görünse bile, bunun geçici olduğunu hissederim.
    İyi bir şey olursa, bunu kötü bir şeyin izleyeceğinden endişe ederim.
    Yeterince dikkatli olamazsınız, bir şeyler neredeyse her zaman ters gider.
    Ne kadar çok çalışırsam çalışayım, maddi olarak iflas edeceğimden endişe ederim.
    Yanlış bir kararın bir felakete yol açabileceğinden endişe ederim.
    
    DUYGULARI BASTIRMA ŞEMASI
    
    Olumlu duygularımı diğerlerine göstermekten utanırım (sevdiğimi, önemsediğimi göstermek gibi).
    Duygularımı diğerlerine açmayı utanç verici bulurum.
    Sıcak ve cana yakın olmak benim için zordur.
    Kendimi o kadar kontrol ederim ki insanlar beni duygusuz bulurlar.
    Diğerleri beni duygusal olarak soğuk bulurlar.
    
    CEZALANDIRICILIK ŞEMASI
    
    
    Elimden gelenin en iyisini yapmazsam kaybetmeyi göze almalıyım.
    Eğer yanlış yaparsam, bunun özürü yoktur.
    Sorumluluklarını yerine getirmeyen insanlar bir şekilde cezalandırılmalıdır.
    Çoğu zaman başkalarının özürlerini kabul etmem. Sadece sorumluluk almak ve sonuçlara katlanmak istemiyorlardır.
    Ben cezalandırılmayı hak eden kötü bir insanım.
    
    HAKLILIK ŞEMASI
    
    Trafikte önüne geçen kişilere aşırı tepkiler gösterebilirim, üstünlük taslayabilirim
    Kendini haklı göremeyeceği durumlardan kaçınabilirim.
    Başkalarının ihtiyaçlarına aşırı hassasiyet ve önem atfedebilirim.
    Güç ve yetki kazanmaya; üstünlük sağlamak isteyebilirim.
    ndi çıkarlarınız doğrultusunda rekabet yaşayabilirim ve karşı tarafa baskı uygulayabilirim.
    
    
    Şemalar 4 temel yolla oluşur:
    
    En temel ihtiyaçlarımızın zedeleyici seviyede engellenmesi
    Travma/ Başımızdan çok zor yaşantıların geçmesi (deprem, kaza, taciz gibi)
    İyi şeylerin abartılı derecede bize sunulması
    Seçici içselleştirme / özdeşim kurma
    Hepimiz bazı temel duygusal ihtiyaçlarla doğarız. Temel duygusal ihtiyaçlarımızı şu şekilde ele alabiliriz:
    
    1- Güvenli bağlanma: İnsan olarak hiç de bilmediğimiz bir dünyaya doğarız. Bu yabancısı olduğumuz tehlikeli dünyada var olabilmemiz, tutunabilmemiz insanlara ve dünyaya güvenli bağlanmamızla mümkündür. Bunun içinse sevilmeye, ait hissetmeye, kabul edilmeye, onaylanmaya, ihtiyaçlarımızın giderilmesine, tehlikelere karşı desteğe ihtiyaç duyarız.
    
    2- Hareket özgürlüğü, yeterlilik ve olumlu kimlik algısı: İstediğimiz şekilde hareket edebilmeye, bizden çok daha güçlü olan dünyada bir şeyler yapabildiğimizi hissedebilmeye; en temelde olumlu, sevilesi bir varlık olduğumuzun bize hissettirilmesine ihtiyacımız var.
    
    3- Gereksinim ve duyguları ifade özgürlüğü: Kendimizi, düşündüklerimizi, ihtiyaçlarımızı dile getirebilmeliyiz. Bir çocuk açısından bakıldığında daha da önemlisi dile getirdiklerimizin karşımızdakiler tarafından önemsenmesi, yok sayılmamasıdır.
    
    4- Kendiliğindenlik ve oyun: Hepimiz insan olarak aynı olmamızla birlikte farklı varlıklarız. Bu farklılık üstünlük ya da aşağılıkla alakalı değildir. Sadece kendimize özel olmakla ilgilidir. Kendine özgü olanı yaşamak ve oyun bir çocuğun temel ihtiyaçlarındandır. Oyun, çocuk için bir var olma biçimidir. Onun için oyun, basit bir oyun değildir!
    
    5- Sağlıklı sınırlar ve öz denetim: Kendimize özgü olmamız içimizden her geleni (dürtülerimizi) rastgele, gelişigüzel yaşamamız gerektiği anlamına gelmiyor. Kendini ifade etmek, ortaya koymak kadar sağlıklı sınırlar da bir çocuğun (yani insanın) temel ihtiyacıdır. Dünya sadece bizim malımız değildir ve her istediğimiz her zaman yapamayız.